"Suskunluğun sahip olduğu kelimeler, dilin sahip olduğu kelimelerden daha çoktur. Gövdesiz ruhlar gibidirler. Göçebe yaşarlar, içimizle dilimiz arasındaki boşlukta. Biz sızladıkça o boşluk çınlar durur..."
"Dünyada en zor diyalog, insanın kendisiyle konuşması... Sosyal maskemiz kendimizin bir lehçesi" Anlam dediğimiz şey, kayıplarımızla tanım kazanıyor ve adlandırılabiliyordu. Belki de bu yüzden kaybetmeyenler ya da kaybettiğini bilmeyenler, öğrenilmesi gerekenleri bir türlü öğrenemiyorlardı hayattan."
Anti depresanlar aldım... Seni unuturun sandım... Pas tutun yüreğimde... Kronik hastalık yaptın... Söküp attım her saniye acıma acı kattın...!
Her cümlenin sonuna üç nokta koydum. Devamı gelmeyecek çünkü Aşklarda böyle değil midir? Bizimkisi gibi Virgüllerle çoğalttık zamanı Düzeleceğini sandık ya da Kendimizi kandırdık Oysa bekledikçe daha çok yıpratmışız kendimizi Ellerimi isteme benden üşüyor hala Buz gibi anılar yıkıyor yüreğimi Sahipsiz kuşlar gibiyim ki savruluyorum Yapacak birşeyim yok sadece ağlıyorum. Uzaklardasın mekanda değil gönlümde de Şimdi hangi sebep birleştirir ki bizi istesekte Sele kapılmış bir yaprak gibi sürünüyorum Çare arayamayalım boşuna ki Bu aşkın sonuna üç nokta koyuyorum...
...Yüreğimi dolaşırdı üşüyen bir ses ...Gözlerinde buğula nırdı camlar -ellerin ellerimde, lades- ...Hangi yöne doğru sollardık zamanı, ...Ölüm hangi yönden giderdi? ...Akşamlar içimizde uzun birer yara ...Gibi açılırdı, her gece dev birer kafes. ...Başlardık buzlu ağlamalara -yüreğimi sana verdim, lades- ...Yüzüne gömdüm gençliğimi ...Orda kayboldu aslında ...Yeni aşklar sunmayın bana, Aklımda …
Biraz yağmur yağsa diyor şair... /Ağla! Diyorum / Biraz anlatsam kendimi diyor damlaya... /Sus! Diyorum / Biraz kış olsa diyor bu mevsim... /Gideyim! Diyorum / Biraz gidiyorum şimdi...Şairim! Gidiyorum... Ama üşüme...
"Mutlu insan yoktur, mutluluğu arayan insan vardır." O'nu aramak da, bir nevi mutluluktur, bulamasak da. En azından, yaşamın bir anlamı oluyor. Boşuna yaşadığını düşünmüyorsun. Hani soruyorlar ya, niye yaşıyorsun diye: Diyorsun ki, mutluluk diye bir şey varmış, onu arıyorum. Bulamazsın. Olsun, ben arıyorum. Ya varsa ?
Asalet; boyda değil, soydadır İncelik; belde değil, dildedir Doğruluk; sözde değil, özdedir Güzellik; yüzde değil, yürektedir
Yıllar Şaşırın yönünüzü Dönün gelin geri. Ne para ne pul Ne şan ne şöhret Bana çocukluğumu verin. Varsın üç numara Traşlı saçım Ketenden kısacık Donum olsun. Varsın ses sus Küçüksün desinler Beni hiç dinlemesinler. Bisikletim hep bozuk Topumda patlak olsun Gazozum olsada Simidi alamayayım yanına. Varsın büyük Sevdalarım olmasın Küçük aşklarla İdare edeyim. Ama ben, Çocuğum,çocuuuk Diyebileyim.
ÇocukLuğumu özlüyorum. . . Yara bere içindeki dizLerimi. . . Pamuk heLvaya yapışmış suratımı. . . Elma şekerine bulanmış ağzımı. . . YaramazLık yaptığımda annem göremesin diye . . . sakLandığım kapı ağzını. . . Oysa . . . Çoktan sobeLedi hayat. .
Yalnizca "O" duyar sesimi Cok uzaklardan Baska kimse bilemez, neler düsledigimi Neler hissettigimi Güzel olan hersey cabuk bitse de, bu bitmesin "O" bitmesin Hic
değilim ben. ve hiç olmadım biliyor musun ? Ama şimdi takvimler delirme günlerini işaret ediyor. hiç atlatmaya niyetim yok takvimleri bu yıl. tam tekmil itimatla deliliğe iltica edeceğim!!!
Seni görmeye geldim çocukluğum. Korkum. Arsız sevincim. Utangaç gülüşüm. Nerdeysen çık artık ortaya!
Yağmur ne zaman yağar.. Bu şehre...! Annem.. Kokun ne zaman gelir.. Burnuma... Hangi rüzgar götürür bu .. Hüznü.. Annem...
Sitemlerimi... Dağların rüzgarına.. Denizlerin köpüğüne.. Gecenin karanlığına.. Bıraktım...! Özgürsün... Bende ki seni azad ettim...
Kahvemi yudumluyorum... Sigaram tükeniyor.. Umut zaten tükenmiş.. Sen hala yoksun.. Yosun tutmuş gözlerim beklemekten... Vaz geçmişim...
Başlayıpta bi türlü bitiremediğim.. Şu hayat mektebunun sonlarına geldim... Ve şakağımda bir kursun.. Son noktamı koyuyorum...